2012 oldukça fantastik bir film… Uzay filmlerinde ki gibi hayal gücü oldukça geniş kullanılmış olsa da saçma yerleri oldukça fazla…
Görsel efektleriyle etkileyici ve sürükleyici bir felaket filmi olsa da meteor yağmurlarının olduğu ve göktaşlarının düştüğü sahnelerde Cüneyt Arkın’ın filmlerini masum bırakıyor… Zira yer yarılırken araba sürekli ilerleyip kaçıyor… Evlerin yıkılıp, denizler altında kaldığı sahneler esnasında uçakla sorunsuz yolculuk yapılması da saçma… Ama film bu o kadar da olsun dediğinizi duyar gibiyim…
‘2012’yi izlerken değişik duygular içerisine girdim… Aklıma ilk 1999 depreminde İstanbul, İzmit ve Kaynaşlı’da ki felaket bölgeleri geldi… Zira deprem sonrası Tempo Dergisi için Avcılar, İzmit ve Kaynaşlı’yı sıcağı sıcağına karış karış fotoğraflamıştım…. Yarılan yerler, çöken binalar, sarkan perdeler ve şok geçiren insanlar… Allah bir daha yaşatmasın..
Filmin kısaca konusuna gelirsek; Maya takvimine göre 12 Aralık 2012 tarihinde kıyamet bekleniyor… Bu durumu önceden bilen bilim adamları teker teker ortadan kaldırılıyor… Haritayı bulan Jackson ailesiyle Çin’e uzun bir uçak yolculuğuyla kaçıyor… Tabi bu esnada Kaliforniya ve Las Vegas sular altında kalıyor… Evler, köprüler yıkılıp insanlar ölüyor… Tusunami’ye dayanaklı dev gemiler yapılarak kurtulmak hedefleniyor… Filmde Hıristiyanlığın merkezi mabetler yıkılırken Müslümanlığın simgesi Kâbe’de namaz kılan insanlar da gösteriliyor…
Rolan Emmerich felaket filmlerinde başarılı
''2012'' nin yönetmenliğini Roland Emmerich, yapımcılığını Harald Kloser, Mark Gordon ve Larry Franco, yönetici yapımcılığını Roland Emmerich, Ute Emmerich ve Michael Wimer, ortak yapımcılığını ise Volker Engel ve Marc Weigert üstlendi. Senaryosunu Harald Kloser ile Roland Emmerich'in kaleme aldığı filmin görüntü yönetmenliğinde Dean Semler, yapım tasarımında Barry Chusid, kurgusunda Peter S. Elliot ve David Brenner, kostüm tasarımında ise Shay Cunliffe'in imzası bulunuyor.
''2012''nin müziklerini ise Harald Kloser ve Thomas Wander yaptı.John Cusack, Chiwetel Ejiofor, Amanda Peet ile Oliver Platt'in rol aldığı filmin konusu şöyle:
''Yazar Jackson Curtis'in, romanına fazla zaman ayırması, evliliğinin yıkılmasına ve ailesinin gelgitler yaşamasına neden olur. Ama Jackson hep çocuğuna düşkün bir baba olur ve bıçak kemiğe dayandığında ailesini kurtarmak için her şeyi yapacağını kanıtlar. Jackson'ın eski eşi Kate, kocasının işine duyduğu ilgiyle rekabet etmekten bıktığı için ondan ayrılmış, ama onunla arkadaş kalmıştır. Dünyada dengeler değişmeye başlayıp Los Angeles'ı yerle bir edince, Jackson ve ailesi hayatta kalıp yeni dünyayı görmek için karadan ve havadan umutsuzca bir yolculuğa koyulur.
Bu arada, dünyadaki hükümetlerin en yüksek zirvelerinde bir plan yapılmıştır. Tüm insan ırkını kurtarmaları mümkün olmayacaktır ama bir kısmını kurtarabileceklerdir. Bu insanlar yeni bir toplum kurma imkanına sahip olacaktırlar. Başkan Thomas Wilson dünyanın karşı karşıya olduğu krizi çok çabuk anlar ama kitlesel bir isteriye meydan vermemek için de bu bilgiyi gizli tutmaya aynı hızla karar verir. Başkanın bilim başdanışmanı Adrian Helmsley, dünyanın mesaj kodlarını kırmayı başarmıştır ve olabildiğince çok insanı kurtarmaya kararlıdır. Genelkurmay başkanı Carl Anheuser kibirli ve çabuk öfkelenen biri olmakla beraber, toplumun, en azından parası yetenlerin- kurtulduğunu görmeye aynı ölçüde kararlıdır.
Günümüzde küresel ısınma sonucu Dünya’nın dengesinin bozulduğunu düşünürsek, filmde kutupların yer değiştirmesi şaşırtmamalı..
Olcay Ünal Sert (16 Kasım 2009)